İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi uzmanları, Türkiye’de artan obezite oranlarına karşı önemli uyarılarda bulundu. Kardiyoloji Kliniği’nden Doç. Dr. Emre Özdemir, obezitenin kalp hastalıklarını tetiklediğini belirtirken; Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği’nden Uzman Dr. Muammer Recep Kökurgancı ise diz, eklem ve bel ağrılarının obez bireylerde yaygın olduğunu vurguladı.
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi uzmanları, Türkiye’de artan obezite oranlarına karşı önemli uyarılarda bulundu. Kardiyoloji Kliniği’nden Doç. Dr. Emre Özdemir, obezitenin kalp hastalıklarını tetiklediğini belirtirken; Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği’nden Uzman Dr. Muammer Recep Kökurgancı ise diz, eklem ve bel ağrılarının obez bireylerde yaygın olduğunu vurguladı.
Doç. Dr. Emre Özdemir, obezitenin yalnızca fiziksel değil, birçok sağlık sorununu beraberinde getirdiğini belirterek, “Kilo artışıyla birlikte hareket kısıtlanıyor, insülin direnci ve hipertansiyon gibi problemler baş gösteriyor. Bunlar bir araya geldiğinde kalp hastalıkları kaçınılmaz hale geliyor,” dedi.
Özdemir, kiloda meydana gelen yüzde 20’lik bir artışın tansiyonda yüzde 10 oranında bozulmaya neden olabileceğini belirterek, “Sınırda tansiyonu olan kişilerin sadece kilo vererek tansiyonlarını normale çekebildiğini görüyoruz,” ifadelerini kullandı. Kalp sağlığı için düzenli egzersizin ve sağlıklı beslenmenin önemine değinen Özdemir, haftada 3 ila 5 gün, 45 dakika ile 1 saat arasında tempolu yürüyüş yapılmasını önerdi.
Uzman Dr. Muammer Recep Kökurgancı ise obezitenin fizik tedavi açısından etkilerine değinerek, “Kilo fazlalığı diz, bel ve ayak bileklerinde ağrıya neden oluyor. En az 3 gün yürüyüş yapılmalı ve bisiklet gibi orta şiddette sporlar tercih edilmeli,” dedi.
Kökurgancı, fazladan alınan her 1 kilogramın dizlere yürürken 4, merdiven inip çıkarken ise 10 kilogram yük bindirdiğini belirtti. “Sadece 5 kilo fazlalık bile dizlerde kireçlenme oranını 3 kat artırabilir. Bu nedenle hareket çok önemli,” açıklamasında bulundu.
Obezitenin altında yatan nedenlerden biri olarak tiroit fonksiyon bozuklukları ve metabolik rahatsızlıklara işaret eden Dr. Özdemir, bu gibi durumlarda mutlaka hekime başvurulması gerektiğini belirtti. “Obezite ile mücadelede ilk adım kişinin kendi farkındalığıdır. Bu süreçte aile hekimine başvurarak profesyonel destek almak büyük önem taşıyor,” dedi.
Uzmanlar, beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi, egzersizin yaşamın bir parçası haline getirilmesi ve tıbbi desteğin ihmal edilmemesi gerektiği konusunda hemfikir. Sağlık Bakanlığı da obeziteye karşı ulusal düzeyde mücadele programları yürütmeye devam ediyor.
Son gelişmelerden haberdar olmak için Sivas Haberleri takip edebilirsiniz.
Sivas Haber ve Sivas Son Dakika haberlerini en hızlı şekilde öğrenmek için sivasgazetesi.com'u ziyaret edin.