Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı etkinlikleri, tarihimize ışık tutan anmalar ve kültürel aktivitelerle dolu bir program sunuyor. Bu özel günde geçmişi yad etmek ve birlikteliğimizi pekiştirmek için sizleri bekliyoruz.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı etkinliklerine katılmak üzere Bursa’ya geldi. ‘Kuruluşta imzamız var – 9 GÜN: BARIŞA GİDEN YOL’ teması ile 3 Ekim’den bu yana devam eden etkinliklerin son gününde; Özel’in yanı sıra eski Sosyal Demokrat Halk Partisi Genel Başkanı Murat Karayalçın, İsmet İnönü’nün kızı Özden İnönü Toker, torunu Gülsün Bilgehan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da yer aldı.
Özgür Özel, konuşmasına parti müziği çalındığı için Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ı eleştirerek başladı. “Öncelikle sözlerime bir özür ve bir eksikliği gidererek başlamak isterim. Kürsüye çıkarken çalan şarkı, partimizin toplantılarında çaldığında hoşumuza giden bir şarkı. Ancak burası kamusal bir alan ve bir belediyenin etkinliği. Devlet ile parti arasındaki ayrımın giderek kaybolduğunu biliyorum. Ülkenin cumhurbaşkanı, başka bir partinin genel başkanı ve maalesef bu iç içe geçmişlik, zaman zaman bize de bu hataları yaptırıyor. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten başlayarak, İsmet Paşa ile birlikte cumhuriyeti kurmuş ve demokrasi inşa etmiştir. Başka bir parti yokken bile, devlet ile parti işlerini ayırmayı ilke edinmiştir. Bu nedenle, kamusal alanlarda, tüm siyasi partilerin davetli olduğu etkinliklerde bu konulara çok dikkat edeceğiz. Bu kusuru, Mudanya Belediye Başkanımızın yakasına takıyorum. İnerken bir daha çalarsanız, bu sefer ayıp olur. Başkanım mahcup edersiniz, başka bir müzik ayarlayın” dedi.
Mudanya Mütarekesi’nin cephede kazanılan başarının, masada büyük bir kazanıma dönüştürüldüğü 9 günlük önemli bir süreç olduğunu hatırlatan Özel, şu ifadeleri kullandı: “İsmet Paşa, buraya Batı Cephesi Komutanı olarak gelmiştir. Ancak Lozan’da, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedini kabul ettirecek, öz güveni yüksek bir müzakereci olarak buradan ayrılmıştır. Burada yapılan hesap, görüşmeleri uzatmak, dağılmış düşman ordularının yeniden toparlanmasını sağlamak ve Kurtuluş Savaşı’nı nihai bir zafer olarak değil, yeniden bir saldırıya geçmek üzere hazırlık yapmak üzerinedir. İsmet Paşa, konferansın havasını anlatırken der ki; ‘Mudanya’nın ilk 3 günü Trakya meselesinin müzakeresiyle geçmiştir. Biz muharebe halindeydik. Karşımızda düşman vardı. Düşmanı yendik ve Anadolu’dan çıkardık. Mudanya Konferansı’nın toplanmasıyla askeri harekat durmuştur. Bu hal uzun müddet devam edemez. Karşımızdaki düşman kuvvetlerinin yeniden zaman ve hazırlık yapmasına fırsat vermemeliyiz.’ İsmet Paşa’nın bu diplomatik zekasıyla Trakya’daki işgal kurşun atılmadan sona ermiş, Doğu Trakya ana vatana dahil edilmiştir. Sahada kazanılan askeri zafer, Mudanya’daki diplomatik zaferle güçlenmiştir.”
Atatürk ile İsmet İnönü’nün demokrasi kahramanları olduğunu vurgulayan Özgür Özel, oğlu Erdal İnönü’ye yazdığı mektubu işaret ederek, “14 Mayıs 1950 seçimlerinde kaybeden İsmet Paşa, 8 gün sonra oğlu Erdal’a yazdığı mektupta, ‘Bu seçim, memlekette hayat tarzı kurmak için giriştiğimiz teşebbüste, ne kadar ciddi ve samimi olduğumuzu ispat etmiştir. Memleket için, hepimiz için bu bir şeref olmuştur’ diyor. Dediği şu; önceki yöneticiler sarayda oturarak yönetimi sürdürdü. Eğer ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk sarayı seçseydi, o devirlerde Amerika’da başkanlık sistemi 70 yıldır vardı. ‘İngiliz tipi bir monarşi mi, padişahlığa mı devam edeceğiz?’ sorularına ‘Biz 23 Nisan 1920’de bir Meclis kurduk. O Meclis’in verdiği görevleri yerine getiriyoruz’ diyerek, otoriter bir lider olmayı reddetti. Onun ölümünden sonra yerine geçen en yakın arkadaşı, silah arkadaşı İsmet Paşa da ülkeyi yönetirken çok partili rejimin demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu gördü. 1946’da çok partili yarışa geçildi ve 1950’de Milli Mücadele Kahramanı İsmet Paşa, genel seçimlerde partisi ikinci oldu. O dönemin ardından neler yaşanacağını hepimiz biliyoruz. Ancak İsmet Paşa, geçmişten gelen bu deneyimle, demokrasimizin en büyük zaferi olan seçim kaybını kabullenmeyi bildi.”
Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konuma rağmen ayakta kalabilmesinin Atatürk ve İsmet Paşa’ya borçlu olduğunu belirten Özgür Özel, “Artık millet kendini yönetecekleri kendi seçiyor. İktidarlar değişebiliyor. Milletin yetki verdikleri, oy verdikleri yönetimlere gelip, oy vermedikleri gidebiliyor. İktidarlar kalıcı değil, kalıcı olan milletin iradesidir. İşte biz cumhuriyeti ve demokrasiyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, İsmet Paşa’ya borçluyuz. Eğer bugün Türkiye’de mezhep savaşları çıkmıyorsa, etnik çatışmalar yaşanmıyorsa, bu ülke hala barış içinde yaşıyorsa, bu, büyük bir mirasın sonucudur. Bu nedenle, gerçek demokrasi ile yeniden güçlendirilmiş bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Bütün ümidimiz ve yaklaşımımız buna yöneliktir.” diye konuştu.
Özgür Özel, Türkiye İttifakı’nın iktidarına talip olduklarını ve bu nedenle öz güvenli bir siyaset yürüttüklerini ifade etti. “Türkiye İttifakı, ay yıldızlı al bayraktan aldığı güçle, Türkiye’nin sosyal demokratlarını, muhafazakar demokratlarını, milliyetçi demokratlarını, Türk demokratlarını, kimsenin mezhebine bakmadan, Türkiye’nin tüm demokratlarını kucaklayarak, hedefi güçlü bir parlamento, güçlü bir yürütme, bağımsız bir yargı ve tam bir kuvvetler ayrılığı sağlamak olacaktır. Mudanya’daki her görüşten herkesi yürekten kucaklayarak, 102’nci yılda burada olmanın onurunu yaşıyorum. Nice yıllarda, yüzyıllarda Mudanya’da bu törenler yapılacak, İsmet Paşa anılacak, Gazi Mustafa Kemal övülecek. Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak.” dedi.
Son gelişmelerden haberdar olmak için Sivas Haberleri takip edebilirsiniz.
Sivas Haber ve Sivas Son Dakika haberlerini en hızlı şekilde öğrenmek için sivasgazetesi.com'u ziyaret edin.