Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Atatürk Üniversitesi’ndeki Açılış Töreni Açıklamaları

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Atatürk Üniversitesi’ndeki açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Eğitimde yenilikçi yaklaşımlar ve gelecek hedefleri üzerine yaptığı konuşmalarla dikkat çekti. Detaylar için hemen tıklayın!

Yayınlama: 20.10.2024
5
A+
A-

Turgay İPEK/ERZURUM, (DHA) – Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Atatürk Üniversitesi’nin ‘2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu.

Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin tamamlanmış bir çalışma olmadığını, aksine eğitimin içeriğine yönelik dinamik bir dönüşüm süreci olduğunu belirtti. “Bu dönüşüm, gençlerimizin doğal ve fıtri gelişimini esas alırken, pedagojik gereksinimlerini karşılayan zengin bir içerikten beslenmektedir. Bakanlığımız, bu perspektifle hazırladığı yeni maarif modeli ile akademik, sosyal ve duygusal becerileri milli değerlerle harmanlayan bir eğitim sistemi oluşturmayı hedefliyor. Ayrıca, bu süreçte teknolojiyi de merkezine alıyor” dedi.

Tören, Atatürk Üniversitesi’nin 15 Temmuz Milli İrade Salonu’nda düzenlendi ve Vali Mustafa Çiftçi, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, fakülte dekanları, akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Konuşmalar arasında Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Mehmet Sekmen, Mustafa Çiftçi ve eski rektörlerden Prof. Dr. Hikmet Koçak ile Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın da yer aldığı bir dizi konuşma yapıldı.

‘DURGUN SU KİRLİ OLUR’

Eğitim-öğretim yılının ilk dersini veren Bakan Tekin, “Bilimsel olanın evrenselliği ve kültürel olanın milliliğini içeren kapsayıcı bir perspektifle eğitim olgusunu yeniden ele almak zorundayız. Bu, tarihsel bir sorumluluk olduğu kadar, aynı zamanda acil bir ihtiyaçtır. Eğitim sistemleri sürekli değişiyor ve araştırma imkanları hızla gelişiyor. Bu yüzden özgün bir bakış açısı geliştirmeliyiz. Eğitim alanı, doğası gereği dinamik bir alandır ve sürekli bir değişimi öngörmektedir. Bilimsel ve pedagojik gelişmeler, toplumsal ihtiyaçlar ve bireysel talepler, eğitimin değişimini zorunlu kılmaktadır. Bu değişim taleplerine yanıt vermezsek, eğitim sistemimiz duraklar ve çağın gerisinde kalır. ‘Durgun su kirli olur’ atasözünde olduğu gibi, ne ülkemizin durağanlaşmasına ne de eğitim sistemimizin kirlenmesine müsaade edebiliriz” şeklinde konuştu.

DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM

Bakan Tekin, eğitimdeki değişim dönüşüm hamlelerinin geçmişte daha çok yüzeysel müdahalelerle yapıldığını belirtti. “Bu hamleler çoğunlukla konjonktürel taleplerle sınırlı kalmış ve sosyolojik temelleri, ülke gerçeklerini göz ardı etmiştir. Bu nedenle yapılan değişikliklerin etkileri dar kapsamlı ve kısa ömürlü olmuştur. Eğitim sistemimizi daha verimli hale getirmek için çaba sarf ettik ve eğitim ortamlarımızı çağdaş standartlara ulaştırdık. Ancak eğitimi sadece maddi bir yatırım olarak değil, aynı zamanda toplumumuzun kültürel ve toplumsal varlığının yeniden inşası için dinamik bir süreç olarak görmekteyiz. Eğitim, ‘iyi insan’ olmanın ve ‘kendini tanımanın’ temel koşullarını içeren bir özgürleşme sürecidir” dedi.

EVRENSEL İNSAN HAKKI

Bakan Tekin, eğitimin evrensel bir insan hakkı olduğunu vurguladı. “Eğitim, diğer insan haklarına ulaşmanın yolu ve sosyal-ekonomik kalkınmanın ön koşuludur. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, bu uzlaşının hukuksal ifadesidir. Eğitim, demokratik değerlerin gelişmesine katkı sağlarken, demokratik kültürden de etkilenmektedir. İleri demokrasiler, bireylerinin özgür düşünme yeteneklerini geliştirmek için gerekli tedbirleri alan yönetim biçimleridir. Bu çerçevede eğitim alanının bireylerin özgür düşünme yeteneklerinin gelişmesi için düzenlenmesi gereken bir alan olduğu açıktır” dedi.

Bakan Tekin, eğitim sistemlerinin demokratik bir içerik kazanması ve çağdaş değerlere entegre bir öğrenci profili oluşturulması gerektiğini vurguladı. “Bu, eğitimin yalnızca okullarla sınırlı kalmaması gerektiğini gösteriyor. Okulların klasik misyonunu tamamladığı yönündeki görüşü günümüz gerçekliğine uymadığını düşünüyorum. Eğitim, artık belirli zaman dilimlerine ve mekanlara özgü bir olgu olmaktan çıkmıştır. Ancak, az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde hâlâ klasik düzenin egemen olduğunu görmekteyiz” dedi.

‘ELEŞTİRİLERLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

Bakan Tekin, kendisine yöneltilen eleştirilere de değindi. “Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı yeni maarif modelinin akademik, sosyal ve duygusal becerileri desteklediğini belirttim. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne yönelik eleştiriler genellikle bilimsel içerikten yoksundur. Türkiye’ye özgü bir model oluşturulamayacağı iddialarına karşı, ülkemizdeki öğretmen ve akademisyenlerin yeterliliğini sorguluyorum. Anadolu halkı, kendine has bir model geliştirebilir. Eleştiriler ideolojik bir referanstan besleniyor ve bu konuda karşı çıkıyorum” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ

Açılış dersinin ardından Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Bakan Tekin’e bir tablo hediye etti ve toplu fotoğraf çekimi yapıldı. Törenin ardından Bakan Tekin, Atatürk Üniversitesi’nin 700 metrekare alana kurulu sergi ve matbaa bölümlerinden oluşan ‘Hurufat Baskı Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Bakan Tekin, daha sonra kampüs içinde düzenlenen 16’ncı Uluslararası MEB Robot Yarışması’nın yapıldığı alana giderek öğrencilerle bir araya geldi. (DHA)


Son gelişmelerden haberdar olmak için Sivas Haberleri takip edebilirsiniz.

Sivas Haber ve Sivas Son Dakika haberlerini en hızlı şekilde öğrenmek için sivasgazetesi.com'u ziyaret edin.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.