Kız Çocuklarının Sosyal ve Duygusal Gelişimi Üzerine Uzman Görüşleri

Kız çocuklarının sosyal ve duygusal gelişimi üzerine uzman görüşlerini keşfedin. Bu makalede, gelişimsel süreçler, ebeveynlik yaklaşımları ve destekleyici ortamların önemi hakkında değerli bilgiler bulacaksınız.

Yayınlama: 11.10.2024
0
A+
A-

İstanbul’da Kız Çocuklarının Sosyal ve Duygusal Gelişimi Üzerine Önemli Vurgular

Eğitim Uzmanı Prof. Dr. Buket Neşe Aksu, kız çocuklarının sosyal ve duygusal becerilerinin geliştirilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti. Aksu, “Çocuk cinayetleri ve istismarlarına baktığımızda, bu çocukların sosyal ve duygusal becerilerinin eksik olduğu ortamlarda büyüdüklerini görmekteyiz. Eğer kız çocuklarımız, duygusal anlamda kendilerini rahatça ifade edebileceği, güvenli bir aile ortamında yetişmiş olsalardı, yaşadıkları travmaları daha sağlıklı bir şekilde yönetebilirlerdi” dedi.

Altınbaş Üniversitesinden Sosyal ve Duygusal Eğitim Uzmanı Prof. Dr. Buket Aksu, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla, kız çocuklarının haklarının savunulması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına önemli bilgilendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Aksu, “Son dönemde yaşanan trajik olaylar, toplumsal bilinçlenmenin ve eğitim sistemlerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kız çocuklarının karşılaştığı şiddet ve istismar gibi sorunlar, yalnızca bireyleri değil, toplumları da derinden etkiliyor. Bu tür olayların önlenebilmesi için sosyal ve duygusal eğitimin güçlendirilmesi elzemdir. Kız çocuklarının eşit haklarla yetişmesi, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk haline geliyor” ifadelerini kullandı.

Sosyal ve Duygusal Gelişim Eksikliği Olumsuz Sonuçlar Doğuruyor

Prof. Dr. Aksu, “Çocuk cinayetleri ve istismarlarına baktığımızda, çocukların sosyal ve duygusal becerilerinin eksik olduğu ortamlarda büyümesinin olumsuz sonuçlar doğurduğunu gözlemliyoruz. Eğer çocuklarımız, duygusal anlamda kendilerini rahatça ifade edebileceği, güvenli bir aile ortamında yetişmiş olsalardı, yaşadığı travmaları daha sağlıklı bir şekilde yönetebilirlerdi. Toplum içinde bu tür becerilerin yaygın olmaması, insanların birbirleriyle empati kurmalarını zorlaştırır ve şiddete başvurma oranlarını artırabilir” dedi.

Aksu, “Sosyal ve duygusal eğitim ile güçlü bireyler ve sağlıklı toplumlar mümkün” diyerek, çocukların sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal gelişimlerine de odaklanılması gerektiğini vurguladı. “Sosyal ve duygusal eğitim, kız çocuklarının özgüven kazanmalarına, zorbalıkla başa çıkabilmelerine ve sağlıklı ilişkiler kurabilmelerine yardımcı olur. Özellikle son dönemde yaşanan istismar ve şiddet vakaları, bu tür eğitimlerin ne denli kritik olduğunu gösteriyor” diye ekledi.

Geleneksel Cinsiyet Rollerinin Etkisi

Geleneksel cinsiyet rollerinin, özellikle kız çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını ihmal edebilen bir toplumsal yapı oluşturabileceğini belirten Prof. Dr. Aksu, “Bu yapı, duygusal gelişime önem vermeyen, daha çok itaat ve sessizliği teşvik eden bir sosyal düzen yaratır. Oysaki çocukların duygusal gelişimleri ihmal edilirse, ileride bağımsız ve kendine güvenen bireyler yetiştirmek zorlaşır. Bu rollerin baskısı altında, çocuklar kendi duygularını bastırmaya zorlanabilir, bu da onları savunmasız ve korunmasız bırakabilir” dedi.

Olumsuz Durumları Önleyebilmek İçin Eğitim Şart

Aksu, çocukların erken yaşta empati, özdenetim, duygusal farkındalık gibi becerileri kazanmalarının, ilerleyen yaşamlarında karşılaştıkları zorluklara karşı daha dirençli bireyler olmalarını sağladığını ifade etti. “Bir çocuğun kendisini ifade edebilme yeteneği, toplumsal baskılara ve şiddete karşı kendini savunabilme kapasitesini artırır. Bu da kız çocuklarının maruz kaldığı negatif durumları önleyebilir” dedi.

Aile Dinamikleri ve Duygusal Eğitim

Prof. Dr. Aksu, “Sosyal ve duygusal öğrenmenin önemli olduğu bir aile yapısında, çocuklar sorunlarını nasıl çözebileceklerini ve duygularıyla nasıl başa çıkacaklarını öğrenirler. Ancak geleneksel aile yapılarında, çocukların duygusal ihtiyaçları genellikle ikinci plana atılabilir” diyerek, aile ve eğitimin önemine dikkat çekti. “Ayrıca aile içi şiddetin toplumsal bir tabu olması, bu becerilerin gelişmesine engel olur. Sosyal ve duygusal beceriler kazandırılmadığında, bireyler yaşadıkları duygusal zorluklarla başa çıkmakta zorlanır ve bu da travmatik sonuçlara yol açabilir” şeklinde konuştu.

Kız Çocuklarının Eğitimi İçin Yapılacak Yatırımlar

Kız çocuklarının eğitimine yapılacak her yatırımın, daha eşit ve adil bir dünya için temel bir adım olduğunu belirten Prof. Dr. Aksu, “Çocuklara sağlanan eğitim, sadece bireyi değil, toplumun geleceğini şekillendirir. Sosyal ve duygusal becerilere sahip bireyler, şiddetten uzak, daha sağlıklı toplumsal ilişkiler kurarlar. Bu nedenle kız çocuklarına yönelik eğitim programlarında bu becerilere daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kız çocuklarının hak ettikleri eşitliği ve fırsatları elde etmeleri için her düzeyde sosyal ve duygusal eğitim büyük bir önem taşımaktadır. Bu eğitimler aracılığıyla, kız çocuklarının kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerine ve toplumsal hayata katılımlarına katkıda bulunabiliriz” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Buket Aksu, kız çocuklarının sosyal ve duygusal gelişimlerini desteklemek için şu önerileri sıraladı:

  • Eğitim Müfredatına Sosyal ve Duygusal Eğitim Entegrasyonu: Kız çocuklarının sosyal ve duygusal becerilerini geliştirmek için eğitim müfredatlarına özel programlar eklenmelidir. Bu programlar, çocukların duygularını tanımalarına ve empati, özdenetim gibi becerileri kazanmalarına yardımcı olmalıdır.
  • Aile Eğitim Programları: Ailelere yönelik sosyal ve duygusal eğitim programları düzenlenmeli, ebeveynlerin çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını anlamalarına yardımcı olacak kaynaklar sağlanmalıdır.
  • Toplumsal Farkındalık Kampanyaları: Kız çocuklarının maruz kaldığı şiddet, istismar ve ayrımcılığa karşı toplumsal farkındalığı artırmak için kampanyalar düzenlenmelidir. Bu kampanyalar, cinsiyet eşitliği ve çocuk hakları konularında toplumu bilinçlendirmeyi hedeflemelidir.
  • Sığınma ve Destek Merkezleri: Kız çocukları için şiddet ve istismar durumunda başvurabilecekleri güvenli sığınma ve destek merkezleri oluşturulmalıdır. Bu merkezler, duygusal destek ve rehabilitasyon hizmetleri sunmalıdır.
  • Oyun ve Etkileşimli Aktiviteler: Sosyal ve duygusal becerilerin oyun yoluyla öğretileceği aktiviteler düzenlenmelidir. Bu tür etkinlikler, çocukların duygusal zeka gelişimlerini desteklerken eğlenceli bir öğrenme deneyimi sunar.
  • İş Birliği ve Ortaklıklar: Devlet, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör arasında iş birliği yapılmalı, kız çocuklarının eğitimine yönelik projeler desteklenmelidir. Bu iş birlikleri, kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasını sağlar.


Son gelişmelerden haberdar olmak için Sivas Haberleri takip edebilirsiniz.

Sivas Haber ve Sivas Son Dakika haberlerini en hızlı şekilde öğrenmek için sivasgazetesi.com'u ziyaret edin.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.