Genç iletişimcilerin afet yönetiminde mobil uygulama inovasyonunu keşfedin. Bu içerik, yeni teknolojilerin kriz anlarındaki etkisini ve iletişim stratejilerinin önemini ele alıyor. Afetlerde hızlı ve etkili iletişim için yenilikçi çözümler.
İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü 3. sınıf öğrencisi Embiyacan Akbaş (20), olası depremler sırasında arama kurtarma birimleri arasındaki iletişimi hızlandırmak ve ihtiyaçlara göre daha etkin hareket edebilmek amacıyla yenilikçi bir mobil uygulama geliştirdi. Akbaş, bu uygulaması sayesinde, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nden ‘Altın Pusula Genç İletişimci Ödülü’ ile onurlandırıldı.
Üniversiteli genç, özellikle olası bir İstanbul depremi senaryosunu göz önünde bulundurarak, Dr. Fatih Özkoyuncu danışmanlığında mobil uygulama tasarımına yöneldi. Bu uygulama, internete ihtiyaç duymadan kesintisiz iletişim imkanı sağlayarak arama-kurtarma çalışmalarının daha verimli bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.
Uygulamanın amacı, kamu, özel sektör ve gönüllülerden oluşan arama-kurtarma ekipleri arasında iletişimi güçlendirmek ve bilgi dezenformasyonunu en aza indirerek kurtarma çalışmalarının etkinliğini artırmaktır. Bu bağlamda, Akbaş, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin düzenlediği yarışmada, toplam 38 kategori içerisinde 231 kurum projesi ve 114 genç iletişimci projesi arasından 4. olarak ödüle layık görüldü.
Üniversite öğrencisi Akbaş, amacının bütünleşik afet yönetim sistemi kurmak olduğunu vurgulayarak, “Aktif olarak öğretim hayatıma devam ederken, çeşitli aplikasyonlar üreterek iletişim alanında ülkeme hizmet etmek istiyorum. Olası İstanbul depremi için bütünleşik afet yönetim sistemi kurmayı hedefledim. Temel amacımız, İstanbul’da çalışan kurumlar başta olmak üzere, deprem sonrası kurumlar arası etkili iletişim kurabileceğimiz bir uygulama sistemi oluşturmak.” dedi.
Uygulama, sadece kurumlar için değil, aynı zamanda deprem bölgesinde çalışmak isteyen gönüllülerin de iletişim kurmasına olanak tanıyor. Gönüllüler, yönetim merkeziyle dolaylı iletişim kurarak, ihtiyaç duyulan yerlere yönlendirilme süreçlerini kolaylaştırabilecekler. Ayrıca, STK’larla işbirliği fırsatları sunan ayrı bir ara yüz de tasarlandığını belirtti.
Akbaş, uygulamanın üç ana bölümden oluştuğunu ifade ederek,
Bu yapının temel amacının, yönetim merkezinde sürecin yönlendirilmesi sırasında bilgi dezenformasyonunu önlemek olduğunu vurguladı. “Üç grubun da neler yaptığını görmek ve insan gücünü deprem sonrası kalkınma sürecinde etkin bir şekilde kullanabilmek için çalışıyoruz.” diye ekledi.
Akbaş, projenin bir kısmını alarak ekstra bir entegre üzerine çalıştıklarını da belirtti. “6 Şubat depremlerinde motokuryelerin çalışmaları bize ilham verdi. İstanbul’da motokuryelerin aktif çalışabilmesi için yeni bir entegre geliştiriyoruz. Bütün deprem paydaşlarını tek bir çatı altında toplayarak, dijital dönüşüm sürecini afet yönetiminde hayata geçirmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Son olarak, “Motokuryeler deprem bölgesinde çok aktif bir rol üstlendi, ancak bu süreçte bir iletişim mekanizması olmadan çalıştılar. İstanbul’un sık yapılaşma durumu göz önünde bulundurulduğunda, motokuryelerin giremediği alanlara ulaşabilmesi için bir çözüm geliştirmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
Son gelişmelerden haberdar olmak için Sivas Haberleri takip edebilirsiniz.
Sivas Haber ve Sivas Son Dakika haberlerini en hızlı şekilde öğrenmek için sivasgazetesi.com'u ziyaret edin.