Adli Tıp Kurumu Teşkilat Kararnamesi ve Yargı Reformu Çalışmaları, adli tıp alanındaki yenilikleri ve reform süreçlerini ele alıyor. Bu içerik, yargı sistemindeki güncellemeleri ve Adli Tıp Kurumu’nun rolünü kapsamlı bir şekilde incelemektedir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı Hizmet Binası’nın açılış törenine katıldı. Törende Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hızır Aslıyüksek’in de bulunmasıyla birlikte Bakan Tunç, Adli Tıp Kurumu’nun kapasitesinin daha da artırıldığına dikkat çekti. Resmi Gazete’de yayımlanan Adli Tıp Kurumu teşkilat kararnamesinin önemine değinen Tunç, şunları ifade etti:
“Adli Tıp Kurumu’muzun kapasitesini daha da güçlendirmek, özellikle yargı süreçlerinde bilirkişilik anlamında, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıyla ilgili olarak, hem fiziki mekanların bu iş ve işlemlere uygun yürütülebilmesi hem de teknolojinin en ileri imkanlarının ülkemize kazandırılması noktasında, sürekli güçlendirme gayreti içerisindeyiz. Bugün yayınlanan teşkilat kararnamesinde, özellikle Adli Tıp Kurumu’muzun kurumsal yapısını daha da güçlendirecek grup başkanlıkları ve şube müdürlükleri arasındaki iletişimi artıracak yeni düzenlemeler yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz, bu kararname bu gece itibarıyla Resmi Gazete’de yayımlandı.”
6 Şubat depremleri sonrasında adli tıp çalışmalarının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Tunç, “Bu kararnamede yeni kadro ihdasları da yapıldı. Çünkü uzmana ihtiyaç var çok sayıda. 6 Şubat’ta meydana gelen depremde 598 adli tıp uzmanımız, gece gündüz demeden, araçların içerisinde kalarak, günlerce bilirkişilik hizmeti verdiler. Delilleri sağlıklı bir şekilde toplamak için büyük bir çaba sarf ettiler. O topladıkları deliller ışığında, şu anda oradaki ceza davaları ve diğer hukuki idari davalar devam ediyor. Adli Tıp Kurumu’muzun kapasitesini güçlendirmeye devam edeceğiz.” dedi.
500 bin metrekare kapalı alanı olan müstakil adliye binasının 22 yılda 6 milyon metrekareye ulaştığını belirten Bakan Tunç, “22 yıldır temel kanunların tamamını yeniledik. Bu süreçte yenilenen kanunlarla ilgili yeni değişiklik ihtiyaçları ortaya çıktı. Hukuk devletinin olmazsa olmaz şartı, tarafsız ve bağımsız bir yargıdır. Tarafsız ve bağımsız yargının işleyebilmesi için fiziki imkanlar gereklidir. Ancak yalnızca fiziki imkanlarla iş bitmez; o binaların içinde uygulanacak olan mevzuatın da ihtiyaçlara cevap vermesi gerekir. Kanunların toplumun ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak, yeni suç tiplerinin ortaya çıkması durumunda bu suçlara çözüm olabilecek mevzuatın olması zorunludur.” şeklinde konuştu.
Vatandaşlardan gelen talepler doğrultusunda Yargı Reformu Strateji Belgeleri ile planlı bir çalışma yürüttüklerini kaydeden Tunç, “Bugün önümüzde bir Yargı Reformu Strateji Belgesi hazırlığı var. Bu çalışma son aşamada. 1,5 yıldır bu konuda çalışıyoruz. Adalet Bakanlığımız, Strateji Başkanlığımız, yargımızın tüm kademelerinin görüşlerini almış durumda. Baroların, avukatların ve akademisyenlerin görüşlerini de dikkate aldık. Vatandaşlarımızdan gelen 45 bine yakın görüş bulunmaktadır. Yargı Reformu Strateji Belgemizi, son istişarelerden sonra Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaşacak.” dedi.
Bakan Tunç, Yargı Reformu Strateji Belgesi çerçevesinde, toplumu huzursuz eden cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemelerin olacağını belirtti. “Cezaların caydırıcılığı önemlidir. Ceza adalet sistemimiz sadece cezalandırmadan ibaret değildir. Öncelikle suçun önlenmesi, etkin bir soruşturma süreci ve hızlı bir yargılama aşaması sağlanmalıdır. Eğer bir hüküm verilmişse, kişinin karşılaştığı yaptırımın ceza infaz kurumunda hem ıslahına hem de işlediği fiilin karşılığı olan yaptırımı çekmesine yönelik iki amaç bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
Hakim ve savcıların meslek öncesi eğitimlerinin önemine de vurgu yapan Bakan Tunç, “Türkiye’nin en başarılı öğrencilerinin hukuk fakültelerine gitmesi gerekiyor. Bu anlamda Yükseköğretim Kurulu ile yaptığımız görüşmeler sonucunda, hukuk fakültelerine girişteki barajı ilk 190 bine çıkarmıştık; artık bunu 125 bine yükselttik. Amacımız, hukuk fakültelerindeki eğitim kalitesini artırmaktır.” dedi.
Hakim ve savcı sayısının 9 binden 25 bine çıktığını belirten Tunç, “Yüzde 50’si 5 yılın altında deneyime sahip genç arkadaşlarımız. Dolayısıyla bu gençler, Adalet Akademisi’nin destekleriyle, uygulamada kazandıkları tecrübelerle adaletin tecellisi yolunda daha güçlü görevler üstlenecekler.” ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç, yargı mensuplarına yönelik yapılan eleştiriler hakkında da konuştu. “Bir takım dezenformasyonlara yargı mensuplarımız maruz kalabiliyor. Hatalı karar verenler olabilir, ancak yargı kendi mekanizması içerisinde bu hataları düzeltebilir. Hatalı kararlar üzerinden tüm yargı mensuplarını töhmet altında bırakacak davranışlara göz yummayız. Yargı teşkilatımızı güçlendirerek, vatandaşlarımızın memnuniyetini en üst seviyeye taşımak hedefindeyiz.” dedi.
Adli Tıp Kurumu’nun önemine de değinen Bakan Tunç, “Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran olayı özelinde, delillerin sağlıklı bir şekilde toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından adli tıp kurumunun rolü büyük. Son olaylarda da adli tıp kurumumuz önemli delil tespit çalışmaları gerçekleştirdi.” şeklinde konuştu.
Son gelişmelerden haberdar olmak için Sivas Haberleri takip edebilirsiniz.
Sivas Haber ve Sivas Son Dakika haberlerini en hızlı şekilde öğrenmek için sivasgazetesi.com'u ziyaret edin.